TÜRK-İŞ 2018 MAYIS AYI AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRINI AÇIKLADI
|| Sayfayı Paylaş ||
|| Sayfayı Yazdır ||

                                             MAYIS 2018 AÇLIK ve YOKSULLUK SINIRI

 

TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların geçim şartlarını otuz bir yıldan bu yana her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması ile ortaya koymaktadır.*

TÜRK-İŞ Araştırmasının 2018 Mayıs ayı sonucuna göre: 

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.686,12 TL, 

Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 5.492,24 TL oldu. 

Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 2.084,36 TL olarak hesaplandı.

*Hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. Hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır. TÜRK-İŞ, her ayın sonunda ve TÜİK açıklamasından önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır. Bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.

Bekar bir işçinin 1.603 TL/Ay net ücreti dikkate alındığında sadece işçinin kendisi için yapması gereken 2.084 TL tutarındaki harcama, çalışanların içinde bulunduğu geçim koşullarının çarpıcı bir göstergesi olmaktadır. Elde edilen gelir ile yapılması gereken harcama arasındaki fark asgari ücret alan bir işçi açısından aylık 481 TL’ye ulaşmıştır. Bu fark çoğu zaman borçlanarak giderilmeye çalışılmakta ve bir anlamda gelecekte kazanılması düşünülen gelir -bugünü kurtarmak için- bugün harcanmak zorunda kalınmaktadır. Geçime yetmeyen asgari ücretten vergi alınmaya devam edilmekte ve adaletsiz vergi yapısı içinde, vergi artışından kaynaklanan ödemenin –bir kısmının iadesi- sosyal adaletin gereği olarak yansıtılmaktadır.

Hangi nedenle açıklanmaya çalışılsa da, döviz fiyatlarındaki artış, çalışanların yoğun olarak tükettikleri temel mal ve hizmet ürünlerinin fiyatına yansımaktadır.Benzin ve motorin fiyatları -şimdilik- vergiden karşılanarak kontrol altına alınmış olsa da, maliyetlere ve dolayısıyla fiyat artışına olumsuz yansıyacaktır.

Yılbaşında gıda harcaması için aylık 1.608 TL bütçe ayırması gereken bir çalışan, beş ay sonra 1.686 TL ayırmak durumundadır. Bu tutarı asgari ücret bile karşılamaktan uzaktır. Yapılması gereken toplam harcama dikkate alındığında, sadece yılbaşına göre bugün 254 TL daha fazla aile bütçesine yük binmiştir.

TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2018 Mayıs ayında şu şekilde gerçekleşti:

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,34 oranında arttı. 

Yılın ilk beş ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 4,85 oranında gerçekleşti. 

Gıda enflasyonunda son oniki ay itibariyle artış oranı yüzde 10,30 oldu. 

Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 10,47 olarak hesaplandı.

Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Mayıs 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:

.Süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay önemli bir fiyat değişikliği tespit edilmedi. 

.Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; uzun kuyruğun olduğu kıyma etin kilogram fiyatı 28,75 TL ve kuşbaşı etin fiyatı 31,00 TL olurken, ağırlıklı olarak marketlerde kıyma et fiyatı biraz gerilemiş ve fakat kuşbaşı etin fiyatı artış göstermiştir. Hesaplamada dikkate alınmayan bonfile kilogram fiyatı ise 81,00 TL’ye yükselmiştir. Tavuk fiyatı artmış, sakatat (dana ciğerde yapılan indirim dışında) fiyatı aynı kalmıştır.Kültür balık çeşitlerinde bu ay fiyat artışı dikkati çekmiştir. Yumurtanın fiyatı yine değişmezken, bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) kuru fasulye ve yeşil mercimek fiyatında indirim görülürken diğerlerinin fiyatları aynı kalmıştır.

 

.Yaş sebze-meyve fiyatlarında artış dikkati çekti. Pazarda kış sebzeleri ve meyveleri yavaş yavaş tezgahlarda yer almazken, mevsim ürünleri geçmiş yıla göre zamlı olarak satılıyor. Geçtiğimiz ay 4,09 TL olan ortalama sebze-meyve fiyatı bu ay 4,52 TL’ye yükseldi. Ortalama kilogram fiyatı 4,00 TL olan sebze bu ay 4,19 TL olurken, meyve ortalama kilogram fiyatı 4,31 TL’den 4,96 TL’ye yükseldi.

Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Bu ay 16 sebzenin fiyatındaki değişim kapsanırken, meyve sayısı 12 ürün oldu. Mutfağın temel girdilerinden olan kurusoğan ve patates fiyatı artarken, domates, sivri biber gibi ürünlerin fiyatı geçen aya göre geriledi. Pazar esnafı gıdadaki fiyat artışını “döviz fiyatlarındaki artış” ile gerekçelendirdi. Araştırmada, ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi. Genel gözlem “bu ay pazar pahalı” biçiminde oldu. 

.Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ramazan dolayısıyla “pide” fiyatı dikkati çekti. Pide fiyatı Ankara’da 275 gramı 2,00 TL olurken, normal ekmek 200 gramı 1,00 TL fiyatından satılmaya devam edildi. Diğer ürünlerin fiyatı genelde değişmedi. 

.Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı, margarin, zeytinyağı ve ayçiçekyağı fiyatı bu ay yine değişmedi. Siyah ve yeşil zeytin ortalama fiyatı biraz arttı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinin fiyatı bu ay değişmedi. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb.) ürünleri fiyatı aynı kaldı. Şeker, tuz, reçel, bal, pekmez fiyatı ile çay, ıhlamur ve salça fiyatı da değişmedi.

TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksindeki aylık gelişime bakıldığında, mevsim şartları nedeniyle fiyat artışlarındaki gerileme dikkati çekmektedir.

Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.

TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.

Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.

 

Koop-İş Sendikası 
Basın Bürosu
Haber tarihi: 25/05/2018 Görüntülenme: 1459
Son 10 haber
   
KOOP-İŞ Sendikası | Özveren Caddesi No:6, 06570, Maltepe/ANKARA, Tel: 0.312.229 44 80, 0.312.230 08 55, Faks: 0.312.229 58 36, [email protected]
İşbu sitenin tüm hakları saklıdır. Site içerisindeki resimler, yazılar kaynak gösterilmek kaydı ile kullanılabilir. © KOOP-İŞ    |    E-Posta Servisi
Web Tasarım