TEMMUZ 2018 AÇLIK ve YOKSULLUK SINIRI
Uygulanan ekonomik politikalarda gündemi faiz ve döviz kurundaki gelişmeler meşgul ederken, özellikle gıda fiyatlarının mevsim normallerinin üstüne çıkması ve sürekli değişim göstermesi, enflasyona olumsuz yansıyor. Aylık ve ücretlere sonradan gerçekleşen enflasyon farkının verilmesi, başta çalışanlar olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartlarını iyileştirmeye yetmiyor.
TÜRK-İŞ (Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu), çalışanların geçim şartlarını otuz bir yıldan bu yana aralıksız olarak her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırması ile ortaya koymaktadır.
TÜRK-İŞ Araştırmasının 2018 Temmuz ayı sonucuna göre:
Özellikle ücretlilerin ve düşük gelirli kesimlerin harcamalarında ağırlıklı yeri olan gıdada gerçekleşen fiyat artışları geçim şartlarının ağırlaşmasına yol açmaktadır. Gerçi altı aylık dönem sonunda gerçekleşen enflasyon farkı aylık ve ücretlere yansıtılmaktadır. Ancak elde edilen gelir ile yapılması gereken asgari harcama arasındaki fark nedeniyle “enflasyon oranında artış” mevcut olumsuzluğun devamı anlamına gelmektedir. Örneğin geçtiğimiz yılın Temmuz ayında tek bir kişinin aylık yaşama maliyeti 1.876,53 TL ve net aylık asgari ücret 1.404,07 TL iken bu yılın Temmuz ayında net asgari ücret 1.603,12 TL ve fakat aylık yaşama maliyeti 2.136,28 TL olmuştur. Diğer bir ifadeyle, tek bir kişinin yaşama maliyeti son bir yılda 260 TL artış göstermiş ve fakat asgari ücret artışı sadece 199 TL olmuştur. Asgari ücretli bir işçinin eline geçen ücret geliri sadece 22 günlük harcamayı karşılamaktadır. Asgari ücret, dört kişilik bir ailenin “açlık sınırı” tutarının bile altındadır.
Geçen yılın aynı ayında gıda harcaması için aylık 1.198 TL bütçe ayırması gereken bir çalışan, aradan geçen bir yılın sonunda bugün 1.738 TL harcamak durumundadır. Yapılması gereken toplam harcama dikkate alındığında son bir yılda 784 TL daha fazla harcama gereği ortaya çıkmıştır. Gelirini bu tutarda artıramayan aileler ya borçlanmakta ya da harcamalarını kısarak yaşama standartlarını düşürmek durumunda kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonu”ndaki değişim 2018 Temmuz ayında şu şekilde gerçekleşmiştir:
TÜRK-İŞ tarafından hesaplanan gıda fiyatları endeksi ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından hesaplanan tüketici fiyatları endeksi alt grubunda yer alan gıda endeksindeki son on iki aylık gelişim aşağıdaki şekilde yer almaktadır. Yaz mevsimine rağmen gıda fiyatlarındaki yükselme dikkati çekmektedir. Gıda fiyatlarındaki değişimin yönü aynı olmakla beraber TÜİK verilerinde daha sert düşüş ve yükseliş dikkati çekmektedir.
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatları Temmuz 2018 itibariyle şu şekilde değişim gösterdi:
Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda, elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına “insanca geçim için” yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır.
TÜRK-İŞ’in bu araştırması alanında ilktir. Daha sonra bu alanda yapılan benzeri çalışmalara da örnek olmuştur/olmaktadır. “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” çalışmasında hesaplamaya temel alınan gıda maddelerinin fiyatları, Konfederasyonumuzca piyasadan, market ve semt pazarları sürekli ve düzenli dolaşılarak doğrudan tespit edilmektedir. TÜİK tarafından derlenen fiyat verileri kullanılmamakta ve fakat, gelişmeleri değerlendirmek ve kıyaslama yapmak için sonradan izlenmektedir. Çalışma bu niteliğiyle bağımsızdır.
Konfederasyonumuz her ayın son haftasında ve TÜİK açıklamasından yaklaşık bir hafta önce hesaplama sonuçlarını kamuoyuna açıklamaktadır ve bu yönüyle, tüketici fiyatlarındaki artış eğilimini yansıtan “öncü gösterge” niteliğini de taşımaktadır.
RAPORA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Koop-İş Sendikası
Basın Bürosu