Baskı ve tehditlere devam eden IKEA Türkiye Yönetimi’nin sendikasızlaştırma politikaları ve uygulamaları bağımsız raporla tescillendi. San Francisco Devlet Üniversitesi İşgücü ve İstihdam Çalışmaları Başkanı ve aynı zamanda California-Berkeley Üniversitesi İşgücü Merkezi Araştırma Başkanı olan Prof. Dr. John Logan, IKEA’nın Türkiye’deki beş mağazasındaki işçilerle yaptığı mülakatlar, yazılı belgeler ve yaptığı araştırma sonucunda “IKEA’nın Türkiye’de dibe vuruş Süreci” adını verdiği raporu yayınladı.
On bölümden oluşan rapor geçtiğimiz iki yıl içerisinde IKEA Türkiye’nin, İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara mağazalarındaki çalışanlarının sendikalaşmaya yönelik sarf ettiği çabalara karşılık bir gözdağı, engelleme ve baskı kampanyası yürüttüğünü ortaya koyuyor.
Bu kampanyalar, IKEA Genel Müdüründen tutun da bireysel mağaza yöneticilerine, ekip başkanlarına ve amirlere dek her seviyede idari personeli kapsıyor. Raporda IKEA yönetimi tarafından kullanılan sendika karşıtı taktikler belirtilmiş olup ana başlıkları aşağıdakileri içermektedir:
“Hukuka ve anayasaya aykırı”
Bu raporun devamında şu ifadelere yer verilmektedir. “Bu kampanya neredeyse kati surette Türk İş Hukukuna ve anayasasına aykırı ve yasadışıdır. IKEA yönetimi, Türk hukukunca sendikalara dair sunulan bütün temel koruma hükümlerine aykırı şekilde ve kanunsuz davranmış olarak gözlemlenmektedir. Yönetimin Türkiye’de yürüttüğü saldırgan sendika karşıtlığı, ayrıca IKEA’nın işçilerin “kendi seçtikleri örgütlenmeler kurmalarına” saygıyla yaklaştıklarını ifade eden İş Ahlakı Kurallarını da ihlal etmektedir. Türk hukukuna ve “IKEA değerleri”ne yönelik ihlaline ilaveten bu sendika karşıtı taktikler, Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Belgesi (United Nations Global Compact - UNGC), Uluslararası İş Örgütü (International Labor Organization - ILO) temel anlaşmaları ve İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organization of Economic Cooperation and Development - OECD) Çokuluslu Girişimler için Ana Esaslar Belgesi dahil örgütlenme özgürlüğü üzerine başlıca uluslararası insan hakları standartlarını da ihlal etmektedir. İşçilerin temel haklarına dair bu ciddi ihlaller, IKEA’nın uluslararası çalışma standartlarına yönelik gönüllü taahhütleri hakkında ciddi şüpheler doğurmaktadır.”
“Raporu çürütmek için baskı yapıyorlar”
Raporda da belirtildiği gibi, IKEA Türkiye işvereni, Prof. Dr. John Logan tarafından hazırlanan raporun gerçek dışı ve sahte olduğunu iddia etmektedir. Bu bağımsız raporun yalan ve sahte olduğunu çalışanlarına söyleyen IKEA işverenini ispata davet ediyoruz. Raporun İngilizce aslı ve yeminli tercümanca çevrilmiş Türkçe tercümesi yazımız ekinde sunulmuştur.
Bu raporun yayınlanmasından sonra IKEA işvereni, kanuni koruması ve güvencesi hiçbir şekilde olmayan kendi seçtiği çalışan temsilcilerine bu raporu çürütmek için “Koop-İş Sendikası üyelerine ve IKEA Türkiye çalışanlarına baskı ve tehdit olmadığını, raporun gerçek dışı ve yalandan ibaret olduğunu” ifade eden kendi el yazılarıyla yazdırdığı dilekçeler toplamaktadır.
IKEA işvereninin basına verdiği demeçlerle yaptığı uygulamalar birbirini tutmamaktadır. Koop-İş Sendikası’nın birinci örgütlenme hedefi IKEA’dır. Sosyal diyalog için IKEA işverenine verdiğimiz zaman artık dolmuştur. IKEA işvereninin kapalı kapılar arkasında yaptığı baskı ve tehditlere karşı Anayasal ve yasal sınırlar çerçevesinde eylemlerimiz artarak devam edecektir.
“IKEA işverenini son kez uyarıyoruz”
Koop-İş Sendikası 30 binin üzerindeki üyesi ve aileleri ile Türk-İş’e bağlı sendikaların üyeleri IKEA işvereninin yaptığı baskı ve tehditleri kamuoyuna anlatacaktır. IKEA Türkiye işvereninin hangi sendika karşıtı taktikleri kullandığını çok iyi bilmekteyiz, IKEA işverenini son bir kez daha uyarıyoruz. Bilginiz dahilinde IKEA adına çalıştığını söyleyen kendini bilmez 3-5 kişinin işçilere yaptığı baskı ve tehditlerini, sendika yöneticilerine yönelik yalan ithamlarını şiddetle kınıyoruz.
IKEA işvereni şunu iyi bilsin ki; ülkemizin en büyük sendikalarından Koop-İş Sendikası, çalışanlarının sendikalaşma hakkını engelleyen IKEA işverenine karşı üyelerinin haklarını korumak için gerekli tedbirleri alacaktır. Koop-İş Sendikası, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da üyelerini hiç yalnız bırakmayacaktır. IKEA çalışanları toplu iş sözleşmesine kavuşuncaya kadar mücadelemiz sürecektir.
Bağımsız Raporun yeminli tercüman tarafından yapılan Türkçe çevirisi için tıklayınız
Bağımsız Raporun İngilizce orijinal metni için tıklayınız
Basında bağımsız rapor ile ilgili çıkan haberler için tıklayınız
Koop-İş Sendikası
Basın Bürosu