S.Y.D. VAKIFLARI‘NIN YETKİ SÜRECİ İLE İLGİLİ DUYURU
|| Sayfayı Paylaş ||
|| Sayfayı Yazdır ||

Değerli üyelerimiz;

Yaklaşık üç yıldır sizlerle beraber sürdürmüş olduğumuz haklı mücadelemizde artık son aşamada olduğumuzu ve inşallah her an sizlerle güzel ve mutlu bir haberi paylaşabileceğimizi bildirmek istiyoruz. Ancak bu aşamaya gelinene kadar geçen zamanın uzun olması, bu geçen zaman içerisinde siz üyelerimizin inanç ve desteğinden aldığı güçle Sendikamız tarafından neler yapıldığı, hangi zorlukların aşıldığı, hangi hukuki mücadelelerin verildiği konularında hatırlatmalar yapılması ihtiyacını doğurmaktadır. Zira verilen mücadeleyi hatırlamak hem kader birlikteliği yaptığımız ortak bir geçmişimiz olduğunu hatırlatacak hem de gücümüzü korumak ve yarınlarda daha az sorunla karşılaşmak için birlikte mücadeleye devam etmemiz gerektiğini hatırlatacaktır.

 

Bu yüzden öncelikle yola nasıl çıkıldığını ve neler yaşandığını sırasıyla hatırlayacak olursak: Bilindiği üzere Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, 4721 Sayılı Medeni Kanunun 101 ve devamı maddeleri ile 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşmayı Teşvik Kanunu hükümleri doğrultusunda kurulmuşlardır. Söz konusu Kanunlar gereği kurulmuş SYD Vakıflarının, Vakıf olmalarından kaynaklıklı ve kuruldukları yıllardaki genel kanı anlamında, her birinin ayrı mütevelli heyeti ve özel hukuk tüzel kişiliği olduğu düşünülmüştür. Yıllar içerisinde kamu kurumlarının altından kalkmakta zorlandığı her türlü işlerini SYD Vakıflarının yapmaya başlaması üzerine genel algı değişmeye ve SYD Vakıflarının kamu kurumları olduğu gerçeği algılanmaya başlanmıştır. Özellikle 2012 yılında, Fon Kurulu tarafından alınan 2012/1 sayılı karar neticesinde, SYD Vakıflarının tek bir elden yönetildiği ve kamu hukuku tüzel kişiliğine kavuştuğu gerçeği saklanamayacak şekilde ortaya çıkmıştır.

 

Söz konusu Fon Kurulu kararından sonra Sendikamız 04.12.2013 tarih 2929 sayılı yazısı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurarak, SYD Vakıflarının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işletmesi bünyesinde olup olmadığı hususun araştırılmasını talep etmiştir. İşbu başvurumuzdan kısa bir süre önce 23.01.2013 tarihinde Sağlık-İş Sendikası tarafından da böyle bir başvuru yapılmış ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapmış olduğu incelmede düzenlenen 21.06.2013 tarihli İş Teftiş Kurulu Raporu doğrultusunda SYD Vakıflarının her birinin ayrı tüzel kişilik olduğu, işletme olmadığı tespitinde bulunmuştur. Söz konusu olumsuz bu tespittin üzerinden birkaç ay geçmiş olmasına rağmen Sendikamız vazgeçmemiş, SYD Vakıflarının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı olduğu düşüncesinin hukuka ve somut gerçekliğe uygun olduğundan şüphesi olmadığı için ve de bu durumun tespit edilmesi, iş güvencesi ve özlük hakları başta olmak üzere sizlere birçok fayda sağlayacağı için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına önceki başvuruda sunulmayan her türlü bilgi ve belgeyi sunarak ve Fon Kurulunun 2012/1 sayılı Kararının da gözden geçirilmesini isteyerek yeniden bir inceleme yapılmasını talep etmiş ve yapılan incelmenin daha derinlemesine yapılması, somut uygulamaya ve gerçeğe uygun sonuç çıkması için olağanüstü bir çaba harcamıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sendikamız tarafından sunulan yeni bilgi ve belgeler doğrultusunda, bu konuyu tekrar incelemiş ve SYD Vakıflarının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü işletmesi çatısı altında oldukları tespitinde bulunmuştur. Anlaşılacağı üzere, siz değerli vakıf çalışanlarının uzun yıllardır tek bir çatı altında birleşme, özlük haklarına sahip olma ve iş güvencesine kavuşma hayallerinin önündeki en büyük engel olan SYD Vakıflarının her birinin ayrı ve özel hukuk tüzel kişisi olduğu görüşünü yıkan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının işte bu söz konusu işletme tespiti olup bu tespitin mimarı ise hiç kuşkusuz Sendikamızın kararlı ve ısrarlı tavrıdır.

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının söz konusu işletme tespiti sizlerle devam edeceğimiz yolculuğun bileti olmuştur. Bu arada Sendikamız, sizlerin üyelikleri ve desteğini alarak, 19.03.2014 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına çoğunluk tespiti için başvurmuş ve 25.03.2014 tarihinde Sendikamıza, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı İl ve İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları için geçerli olmak ve işletme toplu iş sözleşmesi yapmak üzere yetki tespiti verilmiştir. Ancak daha bunun sevincini yaşayamadan söz konusu yetki tespitine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının itiraz ettiği öğrenilmiştir. Belki de ülkemiz tarihinde ilk defa bir Bakanlık diğer bir Bakanlığın yetki tespitine itiraz etmiştir. Açılan davayı Yerel Mahkemede kazandığımızı ancak Yargıtay 22.Hukuk Dairesi tarafından yetki itirazımızın iptal edildiğini, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin bu kararına karşı maddi hata (karar düzeltme) başvurusu yapıldığını ancak bunun da reddedildiğini daha önceki duyurularımızda ifade ettiğimiz için burada tekrar değinmeyeceğiz. Ancak bu kısa geçtiğimiz hukuki süreç yetkinin alındığı 25.03.2014 ile maddi hatanın reddedildiği 26.05.2015 tarihleri arasını kapsamış yani neredeyse 1 buçuk yılımızı almıştır. Söz konusu işletme tespitinin ve işletme yetki tespitinin çıkması için elinden geleni yapan Sendikamız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının itiraz davasını da kazanmak içinde elinden geleni yapmıştır. Ancak takdir edersiniz ki hukuki yargılama sonucunun %100’lük bir garantisi olmadığı gibi ülkemiz yargı sistemi düşünüldüğünde uzun sürdüğü de bir gerçektir.

 

26.05.2015 tarihinde maddi hata başvurumuz reddedilince Sendikamız iki yol izlemiştir. Bunlardan birincisi, SYD Vakıflarının her birinin ayrı ve özel hukuk tüzel kişisi olduğuna ilişkin Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin yetki tespitinin reddi kararından daha sonraki tarihlerde ve takipçisi olduğumuz ilave tediye ve işe iade davalarında verilmiş Yargıtay 7.ve 9.Hukuk Dairelerinin işletme kararları ek yapılarak 29.06.2015 tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından yeniden yetki tespiti istenmesi olmuştur. Herkesin “artık bu iş bitti, yine bir başımıza kaldık” dediği hatta bazı maksatlı kesimlerin “zaten sendika bu işi beceremez dememiş miydik” dediği dönemde Sendikamız Yönetim Kurulu ve hukuk müşavirliğinin öngörülü yaklaşımı ve bu işe olan inançları sayesinde 02.07.2015 tarihli ikinci bir yetki alınmıştır. Ancak söz konusu ikinci yetki tespitine bu kez hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hem de başka bir sendika itiraz etmiştir. Söz konusu iki ayrı davada halen derdest olmakla beraber Sendikamızın izlediği ikinci yol olan 13.07.2015 tarihinde yaptığımız İçtihadı Birleştirme başvurusu bu davalar için bekletici mesele olmuştur.

 

Burada izlenen ikinci yol olan İçtihadı Birleştirme başvurusu hakkında da kısaca bir iki konuya dikkatinizi çekmek istiyoruz. Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin olumsuz, 7.ve 9.Hukuk Dairelerinin ise olumlu görüşleri arasındaki çelişkiyi gidermek, SYD Vakıflarının Kamu işyerleri olduğunun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işletmesi çatısı altında olduğunun tespiti için bu başvuru yapılmıştır. Verilecek karar sadece yukarıda değindiğimiz iki ayrı davayı değil, tüm yargı organlarını ve kamu kurumlarını bağlayıcı niteliktedir. Yani İçtihadı Birleştirme kararı bu konuda söylenecek son söz olup üstüne söz söylenmeyecektir. Bu kararda, SYD Vakıflarının kamu işyerleri olduğu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığın işletmesi çatısı altında olduğu kararı verilmesi halinde, yetki tespitine karşı süren itiraz davaları konusuz kalacak, yetkimiz kesinleşecek ve sizler için toplu iş sözleşmesi süreci başlayacak, siz değerli vakıf çalışanlarının uzun yıllardır tek bir çatı altında birleşme, özlük haklarına sahip olma ve iş güvencesine kavuşma hayalleri gerçekleşmiş olacaktır. Bu kadar çok ve önemli sonuçları olacak olan bir kararın kısa sürede verilemeyeceği, ciddi araştırma ve mesai gerektirdiği tahmin edilemeyecek bir şey değildir. İçtihadı Birleştirme kararının söz konusu bağlayıcılığı nedeniyle, İçtihadı Birleştirme kararı alınmasına karar verildikten sonra ve sürecin uzadığı gerekçesiyle her hangi başka bir hukuki girişimde bulunmak yada kitlesel bir tepki ortaya koymak hem usul ekonomisine aykırı olacak hem de tepkinin sonucunda bir fayda elde edilemeyecektir. Sendikamız her zaman hukukun üstünlüğüne sonuna kadar inanmış ve yargının vereceği kararlara saygı duyacağını her zeminde açıkça dile getirmiştir.

 

İçtihadı Birleştirme kararı alınana kadar Yargıtay’da ne gibi aşamaların yaşandığını anlatmak, teknik bir konu olduğu için bunun yerine şu anda ne durumda olduğundan bahsetmek daha yerinde olacaktır. Gelinen aşama itibariyle başvurumuz, uzun zaman alan ilgili dairelerin görüşlerini toplama ve araştırma kısımlarını bitirmiş, artık son dönemece girmiştir. Tam tarih henüz belli olamamakla beraber süreç anlamında tüm aşamalar bittiğinden karar her an çıkabilecek duruma gelmiştir. Sürecin uzun olmasının nedeni, verilen kararın önemiyle beraber, ülkemiz yargı sisteminin iş yükü ve ülkemizin içinden geçtiği zor şartların yargıya olan yansımalarıdır.

 

Ülkemizde son 20 yılda verilmiş bir içtihadı birleştirme kararı bulunmamaktadır. Uzun bir süreden sonra ilk defa bir konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından içtihadı birleştirmeye gidilmesine karar verilmiş olup bu da SYD Vakıflarıyla ilgili olmuştur. Söz konusu kararın verilmesinde, Sendikamızın çabalarını göz ardı etmememiz gerekmektedir. Zira Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin ilk yetki tespitini reddeden kesinleşmiş kararından sonra, Sendikamızın takip ettiği ve Yargıtay’ın farklı dairelerine giden ilave tediye ve işe iade davalarında Yargıtay 7.ve 9.Hukuk Dairelerince verilmiş, “SYD Vakıfları kamu işyeridir” ve “SYD Vakıfları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işletmesine bağlı işyerleridir” kararları olmasaydı; Vakıf çalışanları tarafından açılan işe iade ve ilave tediye davaları, Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin, SYD Vakıflarının her birinin ayrı işyeri olduğu ve özel hukuk tüzel kişileri olduğuna dair kesin kararı yüzünden reddedilecek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca ikinci defa işletme yetkisi verilmeyecek ve de şuanda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunda karara bağlanması öngörülen bir durum söz konusu olmayacaktı. Zira, Sendikamızın sunmuş olduğu bilgi ve belgeler doğrultusunda, Yargıtay 7.ve 9.Hukuk Dairelerinden ilave tediye ve işe iade kararları çıkmaya başladığı halde Yargıtay 22.Hukuk Dairesi tarafından bu ilave tediye ve işe iade talepli davalar reddedilince, aynı konuda farklı daire görüşleri olduğu ve bu durumun mağduriyetlere yol açtığı iddiasıyla Yargıtay’dan içtihadı birleştirme talebimiz olmuş ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu talebimizin yerinde olduğuna ve içtihat birliği gerektiğine karar vermiştir. Anlaşılacağı üzere, gerek içtihadı birleştirme kararı verilmesinde gerekse de vakıf çalışanı arkadaşların işe iade ve ilave tediye davalarının kabul edilebilirliğinde Sendikamızın katkısı ve çabası oldukça büyüktür.

 

Yukarıda değinmiş olduğumuz hukuki süreçler yaşandığı için yetki tespitimiz henüz kesinleşmemiş, sizler adına toplu iş sözleşmesi yapmamız mümkün olmamıştır. Ancak ayrıntılı ve tarihleriyle anlatmış olduğumuz olaylarından görüleceği üzere Sendikamız kendisine düşen sorumluluğu yerine getirmiş, ancak Genel Müdürlüğün haksız ve yersiz yetki itirazı başta olmak üzere, yargı sisteminin ağır işlemesi, Yargı mercileri arasındaki görüş ayrılıkları, ülkemizin içinden geçtiği olumsuz şartlardan yargının da etkilenmesi gibi birçok etken devreye girmiş ve süreç uzamıştır. Sendikamız, siz değerli vakıf çalışanlarının uzun yıllardır tek bir çatı altında birleşme, özlük haklarına sahip olma ve iş güvencesine kavuşma hayalleri için işletme tespiti talebinde bulunmuş ve almış, iki defa yetki tespiti talebinde bulunmuş ve almış, içtihadı birleştirme talebinde bulunarak, içtihadın birleştirilmesine gidilmesi kararının alınmasını sağlamıştır. Şimdi sıra SYD Vakıflarının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işletmesi çatısı altında kamu hukuku tüzel kişileri olduğu yönüne içtihadı birleştirme kararı alınmasına gelmiştir. Bu kararın alınmasına da sanırız ki az bir zaman kalmıştır. Daha önce almış olduğumuz tespitler, itirazlarla ve yargı kararları ile sekteye uğratılmış ve sonuç doğurması gecikmiştir. Ancak İçtihadı Birleştirmenin olumlu sonuçlanması halinde hiçbir hukuki engelimiz kalmayacak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü çatısı altında yapılacak işletme toplu iş sözleşmesinin gerek işyerlerinde çalışma barışını ve huzurunu sağlayacak olması gerekse de kamu menfaatini temin edecek olması münasebetiyle, başlamış olduğumuz mücadele, sizlerle birlikte başarıyla sonuçlandırılmış olunacaktır.

 

Unutmayınız ki; sürecin uzun olması beraberinde yorgunluk ve ümitsizlik de getirebilmektedir. Hatta süreci sulandırmak isteyen veya başka maksatları olduğu için uygun zemin kollayan kişiler süreç uzadığında, sizlerin yorgunluk ve ümitsizliğinden faydalanarak kafalarınızı karıştırıp birlikteliğimizi, barış ve huzurumuzu bozmak isteyeceklerdir. Ancak, 30 yıllık SYDV tarihinde ilk defa bir Bakanlığın işletmesine bağlı kamu işyerlerinde çalıştığınız, kamu işçisi olduğunuz, iş güvencesine sahip olduğunuz ve kamu işçisinin özlük haklarına sahip olduğunuz anlamı taşıyan bir yetki tespiti alınmıştır. Bunda sizlerin Sendikamıza olan inancı, birlikte mücadele etme isteği ve bunları kendisine enerji yapan Sendikamızın kararlı ve ısrarlı çalışma azmi rol oynamıştır. Yani birbirimizden aldığımız gücün kazanımları sayesinde, bugün işletme yetkisini ve sonrasında yaşanan zorlukları konuşur hale geldiğimizi unutmayalım. Yaşanan hukuki süreçlerin ve gecikmenin sebebinin sadece ülkemizin yargı sistemi ve koşulları ile ilgili olduğunu ve birlikteliğimizin başarısını unutup, yaşanan ve yapılan şeyleri yok sayacak yorumlar yapmak ancak ve ancak yine tek başımıza kalmamızı isteyenlerin ve bu işten menfaati olanların ekmeğine yağ sürecektir.

 

Değerli üyelerimiz; içtihadı birleştirme kararı verilmesine çok az bir zaman kalmıştır. Olumsuz ve umutsuz yorumlara kulak vermemenizi, Sendikamızın her yaptığı işlemi bildirmemesinin tek nedeninin artık son aşamaya gelindiği için karar verilecek tarihi bekliyor olmasından kaynaklı olduğunu bilmenizi isteriz. Çok yakında sizlere güzel ve umut dolu haberler vermek için her türlü işlemi yapmış olduğumuzu ve artık karar tarihine kadar sizlerle beraber kulağımızın sadece Yargıtay’da olacağını belirtmek isteriz. Ayrıca, Yargıtay’dan çıkacak karara sonsuz saygı duyacağımız gibi, her ne karar verilirse verilsin Sendikamız tüm olasılıklara alternatif çözümler içeren bilgi, deneyim ve hazırlıktadır.

 

Bize olan destek ve inancınız sayesinde, inşallah toplu iş sözleşmesine giden yolun sonuna yaklaşmış bulunmaktayız. Hepinizden ricamız biraz daha sabır göstermeniz ve Sendikamıza olan güven ve inancınızı kaybetmemenizdir.

 

Koop-İş Sendikası

Genel Yönetim Kurulu

Haber tarihi: 10/01/2017 Görüntülenme: 11479
Son 10 haber
   
KOOP-İŞ Sendikası | Özveren Caddesi No:6, 06570, Maltepe/ANKARA, Tel: 0.312.229 44 80, 0.312.230 08 55, Faks: 0.312.229 58 36, [email protected]
İşbu sitenin tüm hakları saklıdır. Site içerisindeki resimler, yazılar kaynak gösterilmek kaydı ile kullanılabilir. © KOOP-İŞ    |    E-Posta Servisi
Web Tasarım